Zehra Aksoy’un sunuculuğunu üstlendiği sanat programı “Rengârenk”in 8. bölümü, Türkiye Haber Portalı ve YouTube kanalında yayınlandı. Programın bu haftaki konuğu, 80 yaşına rağmen üretkenliğinden ve enerjisinden hiçbir şey kaybetmeyen, resimden heykele, danstan tüplü dalışa birçok alanda yetenekli olan çok yönlü sanatçı Özcan Çelen oldu. Kendisine sevenleri tarafından “Özcan Baba” deniliyor.
1946 İstanbul doğumlu olan Çelen, fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğünü ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldığını belirtti. Ancak bu durum onu hayata daha sıkı sarılmaya ve kendi kendini yetiştirmeye itti. Jean Paul Sartre’dan etkilendiğini ve onun “bugünkü başarımı babamın gölgesinde olmamama borçluyum” sözünü kendi hayat felsefesi olarak benimsediğini ifade etti.

Çakmak Tamirciliğinden Mucitliğe: Bir Üretkenlik Hikâyesi
Askere gitmeden önce çakmak tamirciliği yapan Özcan Çelen, askerden döndükten sonra bu alandaki üretkenliğini mucitliğe taşıdı. Köşe başlarında görülen çakmaklara gaz doldurma makinelerinin mucidi olduğunu açıkladı. Özcan Makine, Süper Gaz Armatörleri gibi birbirinden farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketler kurdu ve yılların getirdiği donanımı şimdiki sanat çalışmalarında çok iyi kullandığını vurguladı.

Huzurevinde Bir Sanat Atölyesi: “Yoktan Var Etmek”
2014 yılından bu yana Bahçelievler Huzurevi’nde yaşayan Çelen, burayı adeta bir sanat ve üretim merkezine dönüştürdü. Kendi yaptığı demir ve ağaç işleme atölyelerinde, 40 yıllık aletleriyle çalışmalarına devam ediyor. Huzurevi sakinleri için portreler yapıyor, onlarla birlikte sergiler açıyor. Huzurevinin bahçesine, Çanakkale Zaferi’nin kutlandığı alana, Seyit Onbaşı ve 57. Alay Anıtı heykellerini yaparak büyük bir katkı sağladı.
Heykelden Portreye: Geri Dönüşümle Sanat
Heykel çalışmalarında profesyonel malzemeler yerine, çöpten topladığı atık malzemeleri ve hurdalardan elde ettiği demirleri kullanan Çelen, “yoktan var etmenin” mücadelesini veriyor. Portre çalışmalarında ise akrilik boya ile astar atıp, detayları yağlı boya ile tamamlıyor. Bir portrenin kendisinde ortalama üç defada bittiğini söylüyor.

Tüplü Dalış, Boks ve Tango: Enerjisini Hiç Kaybetmeyen Bir Genç
Özcan Çelen’in hayatı sadece resim ve heykelle sınırlı değil. 45 yılı aşkın bir süredir tüplü dalış (scuba) yapıyor, Sarayburnu’nu “dalış merkezi” olarak nitelendiriyor. 60 yaşında Latin danslarına, 65 yaşında ise tangoya başlayan Çelen, şimdi isteyenlere tango eğitimi veriyor. Gençliğinde boks ve vücut geliştirme ile ilgilenen Çelen, hala düzenli olarak ağırlık çalışmaları yapıyor ve bu disiplinin kendisini dik tuttuğunu söylüyor.
Gençlere Tavsiye: “Kaliteli Yaşlanın, Pes Etmeyin”
Genç sanatçılara ve gençlere seslenen Özcan Baba, “Kaliteli yaşlanın, kaliteli büyüyün. Devamlı üretmeye, proje üretmeye bakın. Yılmayın, pes etmeyin. Ben 20 sene resim yapmadım, ama yeniden başladım. Hayat devam ediyor” diyerek, üretkenliğin ve pes etmemenin önemini vurguladı.
