Bu bölümde Eylül Aşkın, Tida Sanat ve Drama Kumpanya Kurucusu, Drama Kumpanya Sanat Yönetmeni, eski Tiyatro Eğitim Derneği başkanı, yönetmen, yazar, oyuncu ve eğitmen Kemal Oruç’u ağırladı. Adanalı sanatçı hakkında bilinmeyenleri, güncel ve gelecek projelerini anlattı.
“7 yaşımdan beri çalışıyorum.”
Yedi yaşında garsonluğa başladığını belirten Kemal Oruç, o zamandan beri aralıksız iş hayatının içinde olduğunu ifade etti. Tiyatroya olan ilgisi 14 yaşında, lise hazırlık bölümünde okurken başlayan Kemal Oruç, o dönem kekeme olduğunu fakat tiyatro ile tanıştıktan sonra yaklaşık 16 yaşında bunu yendiğini açıkladı.
“Seçmelere girdim, kabul edilmedim.”
İlk tiyatro oyununu okul tiyatrosu vesilesiyle izleyen sanatçı, çok etkilendiğini ve “Acaba ben böyle bir şey yapabilir miyim?” diye düşünüp seçmelere katıldığını fakat ilk denemesinde seçilmediğini ifade etti. Başarısızlığının, korkularınıj ve kekemeliğinin üstüne giden oyuncu, kısa zaman sonra ilk rolünü aldı.

“Sadece lisede 9 oyun yazıp yönettim.”
Lisede edebiyat derslerinde okutulan eski metinlerden nefret ettiğini ve bu arayışla önce Yüzüklerin Efendisi’ni, sonra İnce Mehmet’i okuduğunu belirten sanatçı, yazarlığa bu şekilde başladığını ve sadece lise döneminde dokuz oyun yazıp yönettiğini söyledi.
“Bir sanatçının en büyük sorunu Türkiye.”
Ülkemizde Antik Yunan’dan beri sanatçının taş yediği ve sadece sanat yaptığı düşüncesinin hakim olduğunu ifade eden sanatçı, Türkiye’de sanatçının para kazanmasının önüne geçen zorlukları anlattı.

“Başkası okusun diye yazıyorsam amaç benim öfkelenmem değil, onu öfkelendirmek.”
“İnsan yeterince planlıysa ve elinden gelen her şeyi yapıyorsa ilham geliyor zaten.” diyen Kemal Oruç, sözlerine “Ben profesyonel bir yazarım. Eğer bir şey yetiştirmem gerekiyorsa her şartta yazarım.” şeklinde sözlerine devam etti. İşin çok duygularla yapıldığına inanan biri olmadığını düşünen biri olduğunu ifade eden sanatçı, kendisinin daha çok akıl yoluyla hareket ettiğini ifade etti.