Anadolu Hayat Emeklilik tarafından 19 yıldır kesintisiz düzenlenen ve Türkiye’nin kadınlara özel tek fotoğraf yarışması olan “Kadın Gözüyle Hayattan Kareler”in 2025 sergisi, 20 Haziran’da Tepe Nautilus AVM’de açıldı. Bu yıl 976 kadın fotoğrafçının 3.469 eseriyle katıldığı yarışmada ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan fotoğraflar, 4 Temmuz’a kadar sanatseverlerle buluşacak. Sergi, kadınların hayata dair duygu, umut ve cesaret yüklü bakış açılarını yansıtan bir ifade platformu olarak öne çıkıyor .
📸 Serginin Toplumsal ve Sanatsal Etkisi
Kadın Gözüyle Hayattan Kareler, yalnızca bir fotoğraf yarışması değil; kadınların yaşama, topluma ve doğaya dair özgün ifadelerini görselleştirdikleri bir platform. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Didem Makaskesen’in vurguladığı gibi: “Kadınların kadrajına yansıyan her karede cesaret, umut ve hayat var.” Bu projeyle, 19 yılda 29 bini aşkın kadın fotoğrafçı, 110 binden fazla eserle katılım göstererek Türkiye’de sanatın toplumsal cinsiyet eşitliğindeki rolünü güçlendirdi .**
Sergi, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) danışmanlığında düzenleniyor ve seçici kurulunda Prof. Güler Ertan, Prof. Nihal Kafalı gibi fotoğraf sanatının duayen isimleri yer alıyor. Bu yıl ilk kez eklenen “Çevresel Sürdürülebilirlik Ödülü” ile doğa temalı eserlerin değeri vurgulanırken, Şerife Uçarkuş’un “Makro” adlı çalışması bu kategoride öne çıktı .
🏆 Ödül Kazanan Eserler ve Hikâyeleri
Birincilik ödülü, Gülin Yiğiter’in “Flamingolar” adlı fotoğrafına verildi. Eser, doğanın kırılgan dengesini estetik bir dille yansıtıyor. İkincilik ödülü Gülay Kocamış’ın “Türk Yıldızları Anıtkabir Saygı Uçuşu” ile millî değerlere saygıyı görselleştirirken, üçüncülük Münevver Ulusoy’un “Bahar” adlı çalışmasına verildi. Bu fotoğraf, yeniden doğuş ve umut temalarını işliyor .
Mansiyon ödülleri ise sosyal dokuyu öne çıkaran eserlere gitti:
- Arzu Adalı’nın “Balıkçı“sı, geleneksel mesleklerin yok oluşuna dair bir belgesel niteliğinde.
- Lütfiye Filiz Yolaçan’ın “Balerinler“i, disiplin ve zarafetin kesişimini yakalıyor.
- Seher Bakım’ın “Taksim“i, kentsel yaşamın dinamizmini siyah-beyaz bir perspektifle sunuyor .

🌍 Çevresel Sürdürülebilirlik: Yeni Bir Vizyon
Bu yıl ilk kez verilen “Çevresel Sürdürülebilirlik Ödülü”, projenin iklim krizi ve doğal miras bilincini destekleme hedefini yansıtıyor. Şerife Uçarkuş’un “Makro” adlı eseri, mikro dünyadaki ekosistem detaylarını vurgulayarak sürdürülebilir gelecek için farkındalık yaratıyor. Bu kategori, yarışmanın geleneksel çerçevesini genişleterek çevre aktivizmi ile sanatı birleştiriyor .
Anadolu Hayat’ın bu hamlesi, kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin (SDG’ler) benimsendiğini gösteriyor. Ödülün finansal değeri olan 10 bin TL, çevre temalı sanatsal üretimlerin teşviki açısından anlamlı bir yatırım .
📈 Tarihsel Gelişim ve İstatistiklerle Projenin Dönüşümü
2007’de başlayan yarışma, bugüne kadar 28 bin katılımcı ve 107 bin eserle Türkiye’nin en köklü fotoğraf etkinliklerinden biri haline geldi. İlk yıllarda “Anne ve Çocuk” gibi temalarla sınırlıyken , bugün “Hayata Dair” geniş temasıyla her türlü hikâyeye açık. Katılım sayılarındaki artış dikkat çekici: 2024’te 1.470 kadın 4.988 eserle katılırken , 2025’te bu sayı 976 kadınla 3.469 esere ulaştı .
Maddi ödüller de yıllar içinde anlamlı bir artış gösterdi:
- 2009’da birinciye 3 bin YTL verilirken ,
- 2025’te birincilik ödülü 30 bin TL, mansiyonlar ise 10’ar bin TL oldu .
Bu değişim, projenin sanatçıları destekleme kararlılığının kanıtı.
✨ Küratöryel Yaklaşım ve Gelecek Projeksiyonları
Sergi, kadın bakışının çeşitliliğini yansıtmak için tematik bir kurguyla tasarlandı. Eserler; doğa, kent yaşamı, geleneksel değerler ve soyut ifadeler gibi bölümlere ayrılarak ziyaretçilere akıcı bir deneyim sunuyor. Seçici kurul üyesi Prof. Güler Ertan’ın akademik perspektifi, sergideki eserlerin teknik olduğu kadar kavramsal derinliğe de sahip olmasını sağladı .
Anadolu Hayat, gelecek dönemde projeyi dijital platformlara taşımayı ve Anadolu turu ile daha fazla ile eriştirmeyi hedefliyor. Ayrıca, uluslararası katılımlı bir formata evrilmesi de gündemde. Bu adımlar, Türkiye’nin kültür diplomasisine katkı sağlarken, kadın sanatçıların küresel görünürlüğünü artıracak .